Bahar, canlılığıyla dört yandan kuşatmayı başardı bizi. Her taraftan
ot fışkırıyor, adım başı çiçekler, tomurcuklarından başını yeni yeni kaldıran yaz
gülleri… Apaçık hazırlamaya başladı işte bizi bahar, yazın sımsıcak, uzun
gündüzlerine… İşte böyle bir bahar
akşamı 3 Mayıs, arkadaşları bir masada buluşturdu.
Yazın akşamüstleri güneş batarken buralar ne kadar
da güzelleşir…Kan kırmızı yuvarlak bir külçe dağların ardında doğru ağır
ağır inmeye başlar. Sonsuz bir billur
parçası haline gelen ufuktan daha güzeli görülmemiş bir renk ve ışık yağmuru
boşalır.
Dikili'de güneş yükselmeden ve doğa uyanmadan önce denizin üstü çarşaf gibidir. Dalgalar
kıyılarda gün boyu dövünmekten yorulmuş ve
tüm balıklarını uyutmaktadır. Hafif bir meltem ise gecenin ağır sıcağını
dağıtmak için tüm soluğunu harcamaya başlar. Sonra akşamdan kalma bir gece
balıkçılı ya da erkenci bir martı sezilir alacakaranlıkta... Amaçsız, kararsız
bir o yana bir bu yana süzülürler… İşgüzar işgüzar kanat çırparken birden
durulur ve suya konarlar. Asıl amaçları şimdi başlayacaktır…